Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kayseri ve Suriye açıklaması: O elleri kırmasını biliriz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın sona ermesinin ardından önemli açıklamalarda bulundu.  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevini yürütecek Murat Kurum ile Sağlık Bakanlığı görevini yürütecek Kemal Memişoğlu'na başarılar dileyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevden affını isteyen Mehmet Özhaseki ve Fahrettin Koca’ya hizmetleri için teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her iki arkadaşımızla da yakın temas halinde olmaya devam edeceğiz” dedi.

Orman yangınlarıyla mücadele

“Anız ve orman yangını haberleriyle sarsıldık. Diyarbakır ve Mardin'deki yangınlarda hayatını kaybeden insanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaz mevsiminin her geçen yıl daha kurak ve sıcak geçmesiyle yangın riski de arttığını dile getirdi. Bölücü örgütün de orman yangınlarını bir terör yöntemi olarak kullandığını bildiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek bir ağacın bile zarar görmemesi için var güçleri ile çalıştıklarını belirtti. Bu konuda örnek adımlar attıklarının bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece filodaki araç sayısını artırmadıklarını ve üzerindeki ekipmanlar için en iyi teknolojiyi kullandıklarını söyledi. Hali hazırda 14 Bayraktar TB2 ile yeşil vatanı 7 gün 24 saat izlediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orman yangınlarında İHA kullanan iki ülkeden biriyiz. Ormanlarımızı sürekli takip ediyoruz. 4744 havuz ve göletle araçlarımızın su ihtiyacını hemen karşılıyoruz. Pek çok teknolojik imkan da gücümüze güç katmaktadır. Yangınlara karşı can siperane mücadele eden kahramanlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

İsrail’in gözünü komşulara diktiğini görüyoruz

Türkiye stratejik önemi fevkalade yüksek, 3 kıtanın kavşak noktası olan bir coğrafyada bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, medeniyetlerin beşiği olmuş, paylaşım kavgasının tam merkezinde yer almış bir bölgede olduğumuzu belirtti. Böyle bir coğrafi konumun ülkemize siyasi, ekonomik, avantajlar sağlamanın yanında tehditleri de beraberinde getirmekte olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, soğuk savaş döneminde bloklararası rekabetin yoğunlaştığı yerlerden biri Türkiye'nin merkezinde olduğu coğrafyada olduğunu anımsattı. 13. yılını tamamlayan Suriye krizi en fazla bizim bölgemizi etkilediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın olumsuz yanlarına maruz kalan bölgelerin başında yine biz yer alıyoruz. İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırıma varan katliamlar yine bizlerin yüreğini yakıyor. İsrail, Gazze'ye saldırmasıyla beraber Doğu Akdeniz'de ısınan sular yine bizi ve bölgemizdeki kardeş ülkeleri tedirgin ediyor. İsrail'in gözünü komşulara diktiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

Farklı kanallarla daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmeye çalışıyoruz

Gazze krizinin sadece Gazze ile sınırlı kalmayacağını İsrail zulmünün çok vahim sonuçları olabileceğini sık sık dile getirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek İran ile yaşanan füze gerilimi gerek İsrail'in Lübnan'a artan saldırıları kaygılarımızda bizi haklı çıkardığını anlattı. “Karşımızda devler adamı vasfının asgari şartlarını dahi taşımayan gözü dönmüş ihtiraslarının esiri olmuş aklını vicdanını kaybetmiş bir katil vardır. Bu zalim, siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşlarının güvenliğini dahi hiçe saymaktadır. Daha önce de ifade ettim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın güvenliğini Gazze'nin, Kudüs'ün, Ramallah'ın, Beyrut'un ve Bağdat'ın huzur ve güvenliğinden ayrı göremediğini dile getirdi. Türkiye olarak güvenlik önceliklerini buna göre tayin ve tespit ettiklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dış politikada atacakları adımları da bu eksende tayin ettiklerinin bilgisini verdi. “Hedefimiz doğru, akıllı, uzun vadeli hamlelerle bu mücadeleden ülkemizi kayıpsız, hatta kazançlı çıkarmaktır. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Barışı, diyalogu, diplomasiyi en üst seviyede devreye almamız gereken günlerden geçiyoruz. Aynı coğrafya ve kaderi paylaştığımız devletlerle karşılıklı diyalog zeminini güçlendirmemiz önem arz ediyor” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkeleri arasında dayanışmayı artırmalarının son derece mühim olduğunu belirtti. Bu anlayışla komşulardan başlayarak bölgedeki tüm aktörlerle münasebetleri ilerletmeye gayret ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çabaların somut çıktılarını birçok yerde gördüklerini söyledi. “Komşumuz Suriye'de 13 yıldan fazla sürede devam eden 1 milyon insanın hayatına mal olan itilafa siyasi çözüm bulmak için çok uğraştık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı kanallarla daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Provokasyonlara boyun eğmeyeceğiz

Türkiye’nin kaos planlarına alışmış bir ülke olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kayseri'de son derece iğrenç bir taciz vakası üzerinden aynı kaos planı tezgahlandığını söyledi. Bu oyunun ikinci perdesi ise Suriye'nin Kuzeyi'nde düzenlendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlara kimlerin figüranlık yaptığını çok iyi bildiklerini aktardı. “Allah'ın izniyle ne biz, ne milletimiz ne Suriyeli kardeşlerimiz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bayrağımıza uzanan elleri kırmasını bildiğimiz gibi ülkemize sığınan mazlumlara uzanan elleri kırmayı da biliriz. Kimse kendini polisin yerine koyamaz. 474 provokatör gözaltına alındı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün de Suriye Milli Ordusu güçleri ve güvenlik güçlerimiz Suriye'nin kuzeyindeki kışkırtmalara gerekli müdahalelerde bulunduğunun bilgisini verdi. “Suriye Geçici Hükümet ise şanlı bayrağımıza yönelik saldırıları lanetlediğini en sert biçimde kamuoyuna ilan etmiştir. Fitne teşebbüsleri bir kez daha boşa çıkmıştır. Hangi kirli ellerin bu işlerinde arkasında olduğunu mutlaka ortaya çıkaracağız” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki varlığımızın teröristanı kurma planları olanları engellemekte olduğunu vurguladı. Silahlarının namlusu çevrili eli kanlı caniler orada var oldukça biz de ülkemizin güvenliğini sağlamaya devam edeceğimizi dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, biz yalnızca vatanımızı koruyoruz” dedi.