İsrail üç hafta arayla vurdu! Topyekun savaşın fitili ateşlendi

İsrail bu kez Akdeniz kıyısındaki Sur'da bir silahlı insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırıda, Hizbullah'ın üst düzey saha komutanlarından Muhammed Nime Nasır hayatını kaybetti. Üç hafta içinde öldürülen ikinci komutan savaşın fitilini ateşledi.

DÜNYA 04.07.2024, 10:17 04.07.2024, 10:20 Buse Önder
İsrail üç hafta arayla vurdu! Topyekun savaşın fitili ateşlendi

Haziran ayından bu yana tam ölçekli bir savaşın belirtileri giderek artarken, İsrail, üç haftalık bir aradan sonra üst düzey bir Hizbullah komutanını daha hedef aldı. İsrail jetleri, Haziran ayında Lübnan'ın güneyindeki bir evi bombalayarak Hizbullah'ın sahadaki önemli isimlerinden Talip Abdullah'ı öldürdü.

Bu saldırıya karşılık olarak, Lübnan'ın en güçlü askeri gücü olan Hizbullah, füze ve kamikaze silahlı insansız hava araçlarıyla yoğun bir misillemede bulundu. 8 Ekim'den bu yana devam eden sınır çatışmalarının en şiddetli anında, yüzlerce füze ve kamikaze drone kullanıldı.

İkinci komutan da öldürüldü

İsrail bu kez Akdeniz kıyısındaki Sur'da bir silahlı insansız hava aracı saldırısı gerçekleştirdi. Bu saldırıda, Hizbullah'ın üst düzey saha komutanlarından Muhammed Nime Nasır hayatını kaybetti. Nasır'ın aracı, İtalyan Hastanesi yakınlarında seyir halindeyken İsrail drone'undan ateşlenen füze ile vuruldu ve araç alev topuna döndü.

Hizbullah, yaptığı açıklamayla Aziz Birliği'nin komutanı olan Nasır'ın ölümünü doğruladı.

Savaş uçakları gece boyu saldırdı

Çarşamba günü öğleden sonra, Hizbullah'ın beklenen misillemesi geldi ve sınır bölgesindeki birçok İsrail yerleşiminde sirenler çaldı. Hizbullah, Kiryat Shmona ve Golan Tepeleri bölgelerine 100'den fazla roket fırlattı ve misillemelerin devam edeceği beklentisi arttı.

İran destekli grup, bu ilk misilleme dalgasında Katyuşa ve Felak füzelerinin kullanıldığını belirtti. İsrail ordusu ise sabah yaptığı açıklamada, savaş uçaklarının gece boyunca yeni saldırılar düzenlediğini bildirdi.

Hizbullah Nasır’ın ‘komutan’ olduğunu belirtti

Hacı Ebu Nime adıyla bilinen Hizbullah komutanı, sınır çatışmasının başlamasından bu yana İsrail tarafından öldürülen üçüncü önemli isim oldu. 2024'ün başlarında, Visam el Tavil, Hacı Cevad adıyla bilinen bir diğer Hizbullah komutanı, yine bir araçta seyahat ederken vurulmuştu. Talip Abdullah ise Haziran ayında bir evde füzelerle hedef alınmıştı.

Hizbullah, Çarşamba günü Sur'da suikasta uğrayan Muhammed Nime Nasır'dan çok nadir kullandığı bir kelime olan 'komutan' olarak bahsetti.

İki İsrail askerini kaçırdığı iddia edildi

İsrail medyası, Ebu Nime'nin 8 Ekim'den bu yana sınır hattındaki yüzlerce saldırıdan sorumlu olduğunu ve 2006 yılında Hizbullah'ın özel kuvvetlerine komuta ederken iki İsrail askerinin kaçırılmasında rol oynadığını yazdı.

Sosyal medyada ise Muhammed Nime Nasır'ın, yıllarca İran Devrim Muhafızları ordusunun yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nü yöneten Kasım Süleymani ile fotoğrafları paylaşıldı. Ebu Nime'nin, dokuz ay içinde öldürülen en üst düzey Hizbullah mensubu olduğu yorumları da yapıldı.

Savaş çıkacak mı?

2006 yazında 34 gün süren savaşın ardından, İsrail ve Hizbullah arasındaki mevcut gerilimin, bölgesel bir savaşın fitilini ateşleyeceği düşünülürken, taraflar, geçen aydan beri topyekun bir savaşı telaffuz ediyor.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Güney Kıbrıs'ın muhtemel bir savaşta hava üslerini İsrail jetlerine açması halinde vurulacağını söyledi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, Çarşamba günü Hizbullah komutanı Nasır'ın öldürülmesinin ardından yaptığı açıklamada, İsrail tanklarının Litani Nehri'ne kadar ulaşabileceğini belirtti.

Litani Nehri, İsrail sınırına yaklaşık 16 kilometre mesafede olup, Tel Aviv, Hizbullah güçlerinin bu nehre kadar çekilmesini istiyor.

Hizbullah: ‘Hiçbir kural koyulmayacak’

Dokuzuncu ayını dolduran sınır çatışmasında 359 üyesini kaybeden Hizbullah'ın lideri Nasrallah, topyekun bir savaş çıkması halinde hiçbir kural olmayacağını ilan etti. Temmuz ayı bitmeden savaşın başlayacağı yönündeki haberler artarken, İsrail Sağlık Bakanlığı, ülkenin kuzeyindeki hastaneleri alarm durumuna geçirdi. Bu alarm, hastanelerin yoğun bakım ünitelerindeki hastaların güney şehirlerine naklini ve kitlesel asker kayıplarına hazırlıklı olmasını da içeriyor.

Yorumlar (0)