Yargıtay’dan emsal karar! Şiddet, evlilik içinde olağan akışa uygun bulundu

Yargıtay, şiddet mağduru eşleri ilgilendiren emsal karara imza attı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, devam eden fiziksel şiddete rağmen boşanma davası açmayıp evliliğe devam eden kadının bu davranışını hayatın olağan akışına uygun buldu.

GÜNDEM 23.06.2024, 11:21 23.06.2024, 11:24 Buse Önder
Yargıtay’dan emsal karar! Şiddet, evlilik içinde olağan akışa uygun bulundu

İçtihat Bülteni Uygulaması'ndan edinilen bilgilere göre, tarafların birbirine açtığı karşılıklı boşanma davalarında önemli bir gelişme yaşandı. Davacı vekili, tarafların ortak iki çocuğunun bulunduğunu ve davalı kadın eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak çalıştığı işyerindeki bir erkekle ilişki kurduğunu ileri sürdü.

Bu gerekçeyle tarafların boşanmalarını, çocukların velayetinin babaya verilmesini ve müvekkili lehine 50 bin TL maddi ve 50 bin TL manevi tazminat ödenmesini talep etti.

Tüm iddiaları reddetti

Davalı-karşı davacı vekili ise tüm iddiaları reddederek, sadakat yükümlülüğüne aykırı herhangi bir davranışının olmadığını, karşı tarafın birlik görevlerini yerine getirmediğini, eşine karşı sorumsuz ve ilgisiz davrandığını, fiziksel şiddet uyguladığını ve evden kovduğunu iddia etti.

Bu sebeple asıl davanın reddini ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarını ve çocukların velayetinin kendisine verilmesini talep etti.

İlk derece mahkemesi kararı

İlk Derece Mahkemesi, her iki davanın da kabulüne karar vererek, tarafların boşanmalarına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için tedbir ve iştirak nafakası, kadın eş lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ve tazminat ödenmesine hükmetti. Bu karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunuldu.

Bölge Adliye Mahkemesi, davalı kadının eve başka bir erkek alarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğunu belirtti. Bu sebeple kadının tüm istinaf itirazlarının reddine, erkeğin nafaka ve tazminat taleplerinin kabulüne ve kadın eşin nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verdi.

İki taraf da eşit suçlu denildi

Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, her iki eşin eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını bozdu. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, kadının annesi ve babasının ifadelerinin yer ve zaman içermeyen soyut beyanlardan ibaret olduğunu belirterek direnme kararı verdi. Bu direnme kararına karşı davalı-karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulundu ve dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine taşındı.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, olayda süregelen fiziksel şiddetin bulunduğunu belirterek, tanık beyanlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğine ve tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verdi.

Kurul, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu davranışlar sergileyen eşlere, boşanma sebebiyle ekonomik durumlarında meydana gelecek azalmaları tamamlama borcu yüklenmediğini belirtti. Bu nedenle, kadın eşin ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesi ve erkek lehine tazminat ödenmesine karar verilmesi bozmayı gerektirdi.

Tazminat kurul tarafından onaylanmadı

Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında, bazı üyeler kadının ağır kusurlu olduğu ve erkeğe tazminat ödenmesi gerektiği görüşünü savundu. Ancak bu görüş, Kurul’un çoğunluğu tarafından benimsenmedi.

Sonuç olarak, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, tarafların eşit kusurlu olduğuna ve bu nedenle kadının ağır kusurlu olduğuna dair kararın hatalı olduğuna hükmetti.

Yorumlar (0)