Madımak’ta hayatını kaybedenler anılacak, 31.yılında da adalet arayışı devam ediyor!

Sivas'ta Madımak Oteli'nde 2 Temmuz 1993'te 33 aydın, yazar ve sanatçının yakılarak katledilmesinin üzerinden 31 yıl geçti. Olay sonrası birçok kişi gözaltına alındı ve yargılandı, ancak birçok sanık firar etti ve yargıdan kaçtı. 2023 yılında, firari sanıkların davası zamanaşımı nedeniyle düştü. Katliamın unutulmaması ve adaletin sağlanması için Alevi dernekleri anma törenleri düzenlerken, Madımak Katliamı Hafıza Merkezi de çalışmalarını sürdürüyor.

GÜNDEM 02.07.2024, 10:01 Melina Ay
Madımak’ta hayatını kaybedenler anılacak, 31.yılında da adalet arayışı devam ediyor!

2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Madımak Oteli'nde 33 yazar, şair ve sanatçının yakılarak katledildiği olayın üzerinden 31 yıl geçti. Pir Sultan Abdal Şenlikleri'ne katılmak üzere Sivas'a giden aydınlar, dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak şehirde bulunuyordu. Ancak, cuma namazının ardından toplanan bir grup, "Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak" ve "Aziz Nesin'e ölüm" sloganlarıyla Madımak Oteli'ne saldırdı. Otel, akşam saatlerinde alevler içinde kaldı ve 33 aydın ile 2 otel çalışanı yaşamını yitirdi.

Olayın ardından yargılama süreci

Olayın hemen ardından 35 kişi gözaltına alındı, toplamda 190 kişi sorgulandı. "Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak" suçlamasıyla yargılanan sanıklardan bazıları beraat etti, bazıları ise hapis cezalarına çarptırıldı. Yargıtay'ın bozma kararının ardından, 1998'de 33 sanık idam cezasına çarptırıldı, ancak idam cezaları 2002'de müebbete çevrildi. Firari sanıklardan 8'i yakalanamadan kayıplara karıştı.

Dönemin siyasilerinin tepkileri

Dönemin Başbakanı Tansu Çiller, "Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir" sözleriyle tepki çekti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, katliamın Aziz Nesin'in tahrikleri sonucu gerçekleştiğini savundu. 2023 yılında, firari 3 sanığın yargılandığı dava zamanaşımı nedeniyle düştü. Avukatların, zamanaşımının zorunluluk olmadığına yönelik itirazlarına ve Madımak Katliamı’nın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunun kabul edilerek yargılamanın devam etmesi talebine rağmen, mahkeme davayı düşürdü.

“Yangın çıktığında birbirimize sarıldık”

Pir Sultan Abdal Derneği Semah ekibi üyesi Gülay Şahin, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Otelin önünde toplanan kalabalık saatlerce taşladı. Yangın çıktığında korkudan ne yapacağımızı bilemedik. Hasret Gültekin bize mızıka çalarak moral vermeye çalıştı. Elektrikler kesildiğinde korkumuz daha da arttı. Korkuyu bir an unutmak için birbirimizin saçını örüyorduk. En sonunda yangın çıktığında hepimiz birbirimize sarıldık.”

“Babamın şiirine sığınarak aydınlık yarınları bekliyoruz”

Katliamda hayatını kaybeden şair Behçet Aysan'ın kızı Eren Aysan, “Babam ve arkadaşları Sivas'ta öldürüldüğünde 16 yaşındaydım. Geçen yıllar boyunca adalet mücadelesi verdik. Her duruşma bizim için yeni bir skandal yaratıyordu. Firari sanıkların yakalanamaması ve zamanaşımı kararı bizi derinden yaraladı. Babamın 'Yarın diye bir şey var' şiirine sığınarak hala aydınlık yarınları bekliyoruz” dedi.

“Sivas bir insanlık suçudur”

Handan Metin’in ablası Şehriban Metin, “Kardeşim Handan’ı 21 yaşında kaybettim. Geçen 30 yılı hatırlamıyorum. Onun yaşının üzerine hiç yaş koyamıyorum. Sivas bir insanlık suçudur ve zamansız bir suçtur. Zamanaşımı kararını ne insanlık vicdanı ne de biz aileler kabul ediyoruz. Sivas'ta kaybettiğimiz insanları anmak ve bu acının tekrar yaşanmaması için Madımak Oteli'nin bir utanç müzesi olmasını istiyoruz."

Alevi derneklerinden anma

Alevi dernekleri, 2 Temmuz’da Sivas’ta anma töreni düzenleme çağrısında bulundu. "Faşist ve şeriatçı kuşatmaya karşı, laik-demokratik Cumhuriyet için 2 Temmuz’da Sivas'tayız" denilen çağrıda, toplumun her kesiminin bu acıyı paylaşması gerektiği vurgulandı.

Hikayeleri solmasın diye sanal müze yapıldı

Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Genel Koordinatörü Eylem Şen, "Madımak Katliamı üzerinden 31 yıl geçti ama bu katliamın arkasındaki asıl suçlular ortaya çıkarılmadı. Madımak Katliamı’nı konuşmak, bu ülkede yaşanan diğer tüm katliamları ve siyasi cinayetleri konuşmak demektir. Katliam günü sokakları dolduran binlerce insan ‘yakın’ diye bağırdı ve büyük bir suçun parçası oldu. Bu olay nasıl oldu, bu topluluğun sokağa bu şekilde çıkmasını sağlayan ideolojik altyapı nedir, bu sosyolojik altyapıyı kim nasıl örgütledi, bunlarla herkesin yüzleşmesi gerekir. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi, 31 yıl önce alevilere yönelik gerçekleştirilmiş olan bu pogromun toplumun her kesimi tarafından bilinmesi için belgeler sunuyor. Hayatını kaybedenlerin hikayeleri, hayalleri unutulmasın diye bir sanal müze yaptık."

Yorumlar (0)